YEDİKITA DERGİSİ Sayı 194 (Ekim 2024)

Anadolu’da İslâm’ın tarihi, dolaylı olarak Asr-ı Saadet’e kadar gider. Zira, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) İslâm’a davet mektuplarından biri de o sırada Kudüs’te olan Doğu Roma/Bizans İmparatoru Herakliyus’a gönderilmişti.
Bu davete verilen menfi cevaptan sonra İstanbul’un fethedileceği müjdelendi Müslümanlara. O günden sonra da hedef, Kostantiniyye oldu. Müteakip yıllarda ve asırlarda peş peşe seferler düzenlendi Anadolu’ya.

Bu akınlar sırasında binlerce gazinin yolu, Anadolu’da kesişti. Pek çoğunun ismi bilinmese de bazıları hem Müslümanlar hem de gayrimüslimler arasında hiç unutulmadı. İşte Battal Gazi onlardan biri.

Adına hikâyeler yazılan, cengâverlikleri, yiğitlikleri dilden dile anlatılarak yeni nesillere nakledilen bir kahraman idi Seyyid Battal Gazi. Günümüzde dahi adını duymayan yoktur neredeyse. Bu sebeple olsa gerek, hakkında hakikate uymayan rivayetler de türemiş, mübarek ismi ve hatırası suistimal edilmek istenmiştir.

Dosyamızda, Seyyid Battal Gazi’nin efsanelerle karışmış gerçek kimliğine odaklandık. Emevîlerden Abbasîlere, Selçuklulardan Osmanlı’ya onun izini sürdük. İslâmiyet’e hakkıyla hizmet etmiş böylesine bir zatı iyi tanımalı, hatıralarına sahip çıkmalıdır. Çünkü Battal Gazi, Anadolu’nun bağrında, hâlâ bu toprakların bekçilerinden biri olarak, 1284 yıldır Eskişehir- Seyitgazi’deki türbesinde medfun.

Ona ve onun gibi nice gazi ve şehidimize selam olsun. İstifadeler dileriz.