YEDİKITA DERGİSİ (Ağustos) S.192

“Yalan dünya” sözü; hayatın geçiciliğini, sadece maddî çerçevede bakılan dünyanın boşluğunu ifade için kullanılır.

Eski devirlerden günümüze Dünya’yı bir taş, deri veya kâğıt parçası ile önümüze seren haritalar, bu yalan dünyayı ne kadar doğru yansıtabilir? Haritalar da dünyanın yalancı şahitleri olabilir mi?

Harita yapıcılar, asırlar boyu 3 boyutlu yerküreyi 2 boyutlu bir zemine yansıtmanın doğru yollarını aramışlar. Bu minvalde değişik teknikler geliştirmişler, kendi isimleriyle anılan projeksiyonlar oluşturmuşlar. Bu çalışmalardan en meşhuru, 1500’lerde ortaya atılan Mercator projeksiyonu; dünyada hâlen en yaygın kullanıma sahip harita tekniği. Günümüzde kullanılan haritaların çoğu, navigasyon uygulamaları, internet tabanlı haritalar, Mercator Projeksiyonu ile hazırlanıyor.

Birçok hatası ve alternatifi varken bu kadar meşhur ve yaygın olması, akıllara soru işareti getirmiyor değil. Merkezine aldığı Avrupa ülkelerini, haritada olduğundan daha büyük göstermesi, hegemonyaları altındaki diğer ülkelere görsel bir tahakküm kurması anlamına geliyor…

Dünya tarihine, haritaların bize yansıttıklarından daha farklı bir çerçevede baktığımız kapak dosyamızın ve diğer makalelerimizin istifadeli olması temennisiyle… İyi okumalar dileriz.

Konu Başlıkları:  Mercator Projeksiyonu-DÜNYA BİLDİĞİNİZ GİBİ DEĞİL!-Haritalarla Önümüze Serilen Yalan Dünya/Tuna Ser; “Hukuk ve Ahlâk Ayrılmaz Bir Bütündür”; Birinci Cihan Harbi; Çerkes Dayı Viyana’nın Kalbinde Hâlâ Yaşıyor!; Korsikalıların Osmanlı Aşkı/Arif Ziya Ardıç; Selanik’in Mirasını Silen Yangın; Topkapı Sarayı’nın İsmi Nereden Geliyor?/Veysel Sekmen; Azerbaycan’da İslâm Bayraktarları Müslüman-Türk Hanedanlar/Röportaj:Asaf Kerem; Sevgili Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) Naaşını Roma’ya Kaçırmak İstediler/Osman Doğan; Anadolu’nun Kadim Pazar Yeri Yabanlu Panayırı/Yusuf Yılmaz; Kimler Geldi Kimler Geçti?../Ahmet Sarbay…